Hayatın farklı noktalarına farklı bakış açılarıyla değinen Adem Dönmez yeni kitabı Ver Bana Düşlerimi ile raflardaki yerini aldı. Dönmez kitabı için “Ortada bir beş lira var. Bu para kimin eline geçerse kitap onun üzerinden anlatılıyor” diyor.
İlk kitabı Kahramanım Olur musun? ile Timaş Yayınları Roman Yarışmasında ikincilik ödülü alan Dönmez, Ver Bana Düşlerimi ile toplum hayatımızı, karmaşık duygularımızı ve kişisel hikâyelerimizi farklı bir üslupla anlatıyor.
-Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz
Ben Safranbolu doğumluyum. İki ağabey ve bir ablaya sahip olarak masal gibi bir çocukluk yaşadım. Safranbolu’nun o güzel evlerinden birinde yaşadım. Ağabeylerim ve ablam benden çok büyük oldukları için onlar okula giderken ben de onlar sayesinden kitaplara yaklaşmaya başladım. Böylelikle okula gitmeden okumayı öğrendim. Yaşlı bir komşumuz vardı, bana sürekli masallar ve hayat hikayeleri anlatırdı. İlkokuldayken yazar olmaya çoktan karar vermiştim. Üniversite de Kimya Mühendisliği okumamam rağmen, şuan sevdiğim işi yapıyorum. Hayalimi gerçekleştirdim ve hayalimi gerçekleştirmeye doğru ilerliyorum.
Herkesin bir hayali var
-Ver Bana Düşlerimi’nin hikayesi nasıl ortaya çıktı
Aslında bu kitap karmakarışık hikâyelerden oluşuyor. Ben 2003 yılında İstanbul’a geldim. Levent’te o yıllarda bir patlama olmuştu. Ben bankanın önünden geçtikten bir durak sonra bu patlama oluyor. Hayatımda ilk defa böyle bir patlamayla karşılaşmıştım ve beni çok etkilemişti. O günden sonra o patlamayı ben defalarca rüyalarımda yaşadım. Bu benim kafamda İstanbul için oluşan ilk şeylerdendi. Ondan sonra gezmeyi çok seven birisi olarak İstanbul’da birçok yeri keşfetmeye ve insanların hikayesini dinlemeye başladım. Toplumumuz içindeki farklı insanları farklı yerlerden toplamaya çalıştım. 2011 yılında da Sütlüce’de benzer bir olay gerçekleşti. Diğer olayı unutmaya çalışırken bu olayı da birebir görmek benim kafamda değişik bir kurgu oluşturdu. Bu kitabın da ana çıkış noktası bunlar oldu.
Okumaya devam et