Şimdi sırası değil belki farkınayım ama içimi kemiren duygulara hâkim olamadım ve bu satırları sana yazmak istedim. Senin işin gücün var, bu satırları okumaya vaktin yok. Sabah erken kalkıyorsun, bir koşuşturmaca ile hazırlanıyor ve bedenini modern kentin kollarına bırakıyorsun. Gün boyu telefonun elinden düşmüyor, mailler, gruplar, yazışmalar, sosyal medya… O kadar yoğunsun ki eşini dostunu aramaya zaman bulamıyorsun. Şöyle iki dakika nefes almaya fırsat arıyorsun fakat bulamıyorsun.
Ne oldu bu deli oğlana da böyle şeyler yazdı diyorsun şimdi, içinden, “Kim kızdırdı yine, kim sardı benim başıma…”
Meraklanma, iyiyim ben. Hem de uzun zamandır olamadığım kadar iyi ve huzurlu. Fakat senin için korkuyorum. Okumaya devam et