Uzun zaman boyunca kaçtım. Ne zaman olacağını bilmeden, günbegün bu anın geleceğini bilerek devam ettim yaşamaya. Korkmadım. Meraklanmadım. Nasıl yaptım bilmiyorum ama gözümü kıstığım zaman sanki dünyanın en güçlü adamı oluveriyordum. Fakat içimi kemiren o kara düşünceler hiç eksik olmadı. Sanki yaşadığım her an bu anı yaşadım, sanki nefes aldığım her an onu kokladım, sanki baktığım her yönde onu gördüm. Dokunduğum her nesnede onu hissettim. Sanki. İşte öyleydi. Bu anın geleceğini düşündüm. Ömrüm boyunca.
Karanlıkta yolunu bulmaya çalışan bir çocuk gibi ellerimle yolumu buldum. Benim dünyam karanlık değildi. İnsanın içini katılaştıran, baktığında moralini bozan kozmopolit bir griydi.
Okumaya devam et