Kahramnım Olur musun?
Harfler birleşerek kelimeleri oluşturuyor. Kelimeler cümleleri, cümleler paragrafları, paragraflar hikâyeleri…
Hikâyeler hayatlarımızı…
Her birimiz, birer kahramanız aslında. Farklı hikâyelerin farklı kahramanları…
Bir yerde, hikâyelerimiz kesişiyor ve tanışıyoruz. Bir ömürlük misafir oluyoruz birbirimizin hayatına.
Her şey, bir güvercinin ayağına bağlanmış kâğıtta saklı olabilir. Bazen de bir genç kızın anlattığı hikâyelerde…
“Şimdi sen karar ver, hangisi gerçek; yaşananlar mı, yazılanlar mı?”
Satın almak için:Kahramanım Olur musun?
Yazar ile okuyucu arasında bir köprüdür kitaplar. Bu köprüden geçerken kimi zaman hüzünler, kimi zaman sevinçler takılır ayağımıza. Her kitap ‘gri’dir bu yüzden. Okumak bu yüzden güzeldir.
Yolları düş edinen yazarın ardında yollara düşer okur da
Yol hikâyelerinin ise ayrı bir yeri vardır her okuyucuda. Yazarın yola dair her tasviri okuyucuyu etkisi altına alıp, yola çıkma, yollara düşme aşkını perçinlemektedir. Gündelik hayatın bitmek tükenmek bilmeyen meşgalelerinden sıkılan, hayatını tekdüzeliğin pençesine kaptıran ve bu durumdan çırpınırcasına kurtulmaya çalışan okuyucu, yolları düş edinen bir kitapta beklediği ışığı, umudu bulur ve o da yazarın ardından yollara düşer. Okuduğu her sayfa yazarın ayak izlerini taşır ve adeta o diyarlara gitmiş gibi olur.
Carpe Diem Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı Sınır Tanımaz Gezginin Günlüğü ile tanıdığımız Adem Dönmez, bu sefer karşımıza yol düşleri ve yol yazılarına dair romanı “Kahramanım Olur musun?” ile çıkıyor. Roman 2011 yılında Genç Timaş Roman Yarışması ikincilik ödülüne layık görüldü ve nisan ayı çerisinde
Timaş Yayınları’ndan çıktı. Kitap, mükemmeliyetçi ve narsist bir gencin yaşadığı bir olay sonucunda kendisini sorgulamaya başlamasını konu ediniyor.
Yollara düş
Romanımızın kahramanı kendini hayattan soyutlayıp, sadece kitapları dost edindiği ve hiç kimseyle görüşmediği bir sürece girer. Derken yalnızlığını dinlediği bir gece, omuzuna konan bir güvercin ve onun getirdiği bir not sayesinde hayatı değişmeye, şekillenmeye başlar. Notun ucundaki kişi, kahramanımıza yollara düşmesini, dünyayı dolaşmasını ve bu sayede hayatını anlamlandıracağını söyler.
Böylelikle, hayal ile gerçek arasında bir yolculuk başlar. Bu yolculukla birlikte kahramanımız, dünyayı, içindekileri, vazgeçemeyeceğimizi sandığımız aitlikleri, hırsları, kısacası metalaşan her şeyi sorgulamaya başlar. Roman, tahmin edemeyeceğimiz farklı bir son ile biter. Tabii, okuyucunun zihninde sorular bırakarak.
Belki sensin bu kitabın kahramanı
Kitap, üslup bakımından sürükleyici, kısa ve öz cümlelerden oluşuyor. Okuyucuyu sıkmadan bir çırpıda okuması sağlanıyor.
Yollara düşen, farklı zaman ve mekânlarda yaşayan iki seyyahın bir güvercin sayesinde yazışmaları okuyucuda merak uyandırıyor. Sen de ey okuyucu, eğer gündelik hayatın, teknolojinin, maddeleştirdiğimiz her şeyin, hırsların kısır döngüsünde kalakalmışsan ve bütün bunlardan sıkılmışsan bu kitabı bir oku derim. Kim bilir belki sen de zaman ve mekân tanımadan kendini yollarda bulur ve seyyahın geçtiği yollardan geçersin. Kim bilir belki bu kitabın kahramanı sen olursun.