Gözlerimi açtığımda başımın ağrısı çoktan geçmişti. Gün ağarıyordu. Yatağımdaydım, üstüm, perde ve gökyüzü açıktı. Dudaklarım çatlamıştı. Ağzımın kenarından çeneme doğru akan suyu kolumla sildim. Kalbimde bir huzursuzluk, zihnimde bir dalgalanma vardı…

Şimdi sana daha fazla ihtiyacım var NONO…

Her şey yeni başlıyor…

Siz tanımıyorsunuz onu, hiç görmediniz. Bilmiyorsunuz. Siz hiç yalnız başınıza kalmadınız. Siz hiç ağlamadınız bir gece sabaha kadar. Siz hiç uykusuz karşılamadınız sabahı. Siz hiç sevmediniz insanları. Siz hiç düşünmediniz düşünmeniz gerekenleri. Değil mi?

Ben düşündüm. Bu gece tam bu anda, düşündüm ve ağladım. Artık çok daha iyi anlıyorum niçin yalnız kaldığımı, niçin kafamın hep öne eğik olduğunu. Fark ettim. Ben farklıyım sizden, olur olmaz diyemiyorum, ağlıyorum.

Hatırlıyorsun değil mi NONO, sana duygularımı ilk açışımı. Hiç kimsenin yanında olamadığım kadar mutlu olmuştum. Senin kalbine düşen ateşin kat ve katını içime kor etmiştim o anda. Aklıma gelen her güzel sözü ardı ardına sıralamak gelmişti içimden, fakat yine yapamadım biliyorum. Sessizce bekledim. Bekledim. Derme çatma kelimelerle karmakarışık cümleler kurdum.

Seni kıskandım NONO. Biliyor musun? Seni ellerimden kıskandım. Sana bakan gözlerimi kıskandım. Seninle konuşan dilimi kıskandım. Sana derdini açamayan kendime acıdım.

Yakışmıyor gözlerime gülücükler.

Baharı beklemekten bunaldım artık.

Bitsin bu son bahar, bitsin bu yağmurlar.

Ben yeşil kırların çocuğuyum, ben baharın evladıyım.

 

Gün gelecek, beni hiç hatırlamayacaksın NONO,

Gün gelecek, eski bir insan olacağım.

Gün gelecek, geçiş dönemlerinden biri olacağım.

Gün gelecek, kendine iyi bak deyip gideceksin…

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir