Yine geldi bahar, tüm gizemini içinde saklıyor. Korkusuz, gözü pek, heyecanlı…

Yine geldi bahar, üstümüze düşen tüm cemreleri tutmaya…

Yine geldi bahar, peşinde bin bir umut ve heyecanla…

Aç kollarını, çek içine çekebildiğin kadar…

Bahar geldi. 

Bugün benim doğum günüm. Sayamıyorum yılları artık.

Tutunsam çocukluğuma biraz.

İyi ki doğdun dik saçlı çocuk. İyi ki…

Kelimelerin duyguların olsun.

Bu kaçıncı yazı bilmiyorum. Ne zaman başladı bu oyun, ne zamana kadar devam edecek?

*

Neler geçiyor aklımdan, kalbimden ve düşlerimden.

Neler geçiyor hayatımdan…

Eskiden günleri beklerdim, geçmek bilmezdi. Kavuşmak demek büyümekti. Büyümem için günlerin geçmesi gerekiyordu. Sonra aylar, yıllar su gibi akmaya başladı. Bedenim olgunlaşırken düşlerim ve ruhum o günlerde saklı kaldı. 

Ne zaman büyüdüm ben?

Ne zaman omuzlandım hayatı?

Kelimeler ne zaman değişti?

Zaman öyle bir hal aldı ki başımı çevirip bakamıyorum sağa sola.

Biraz dinlenmek istiyorum. Soluklanmak. 

Şöyle bir öğle uykusu kıvamında, o ceviz ağacının altında.

Düşe dalmak istiyorum.

Sonra yürürüm yine… 

Gerekirse koşarım.

Susarım.

*

Zamanı durdurmak değil niyetim ama biraz dinlenmek istiyorum. Otuzların sonuna doğru gelirken dönüp ardıma bakmak ve kendi kendime konuşmak istiyorum. 

Adem, hiçlikten sonsuzluğa bir yolculuk bu işte… Aldığım her nefes her zerremde yankılanıyor. Kalbim bir hayat yaşamak istiyor. Bedenim savaşıyor. Düşlerim…

Kendine kendime en çok sorduğum soru, “İnsan ne için yaşar?” oldu bu yıl. Cevabım neredeyse hiçbir zaman değişmedi. İnsan, ardında hoş bir seda bırakabilmek için yaşar. İnsanlar içinde bir insan olduğunu bilerek ve insanca kalabilmek için yaşar. 

Pandemi kaosu içinde geçen bir baharla karşılamıştım. Bu sene kovid ile ailecek tanıştık. 

Bu sene aile olmanın ne demek olduğunu biraz daha kavradık sanırım. Reyyan konservatuara başladı. Hayatımıza müzik girdi. İyi ki de girdi. Reyyan efsunlu parmakları günlerimize neşe oluyor. 

Civanmert, hayatı keşfediyor. “Bu yaşına kadar Fenerbahçeli oldun, biraz da Beşiktaş’ı tutamaz mısın?” diye sordu. Elbette tutarım ama o zaman Reyyan üzülmez mi?

*

*

Ben bir kelimeyim, önüm arkam sağım solum ebelenmiş. Bildiğini unutan, sahip olduğunu hisseden. 

Ben bir kelimeyim, uzun paragrafların içindeki alelade bir kelime. Silsen beni paragrafın haberi olmaz, unutsan yazmazsan aklına dahi gelmem. Fakat biliyorum, benim de bir anlamım var. Yanı başımdaki diğer kelimelere değer kattığım kadar paragrafa da anlam katıyorum. Paragraf fark etmese dahi onun için çalışıyor ve harfler şahidim olsun ki bir anlam peşinde koşuyorum.

Ben bir kelimeyim, her harfim farklı bir mana yüklemiş kalbime. İyi kötü, çirkin güzel, umutlu karamsar, bitkin heyecanlı… ben ne biriyim ne de hepsi, ben sadece bir kelimeyim ve hala arıyorum anlamımı…

Ben bir kelimeyim, hiçbir zaman kısa yolları kullanmadım. Hep uzun uzun anlattım içimdekileri. Korkularımı kendime sakladım, hayallerimi etrafa saçtım. Var olduğunu bildiğim hiçbir anlamı yüklenmedim. Ben hep bilinmeyeni ulaşılamayanı düşledim. Onu hayal ettim ve o manaları barındırdım gönlümde. Ben dinlenmek nedir bilmedim, koşmanın tadını alamadım. Sustum. Konuştum. İçime attım. Biliyorum, ben bir kelimeyim ve anlamımı arama yolculuğum devam ediyor.

Ben bir kelimeyim, her mevsim farklı düşer kalbime. Yağmuru bilirim. Karı bilirim. Rüzgarı bilirim. Güneşi Bilirim. Karanlık gecelerde bir başıma korkusuzca yürürüm. Köşe başlarını kaplayan adamların arasından geçerim. Eteklerimi toplarım çamura basarken. Gözlerimi kapatırım karanlık bastırdığında.

Ben bir kelimeyim, ne içindeyim zamanın ne dışında. Günlerim geçiyor işte bir ipin ucunda cambaz gibi…

*

Farkında olmadan, düşüncelerimi açığa vuruyorum. Hayır, öyle değil. Konuşmuyorum. İçimden geçiyor cümleler ama kimse beni duyuyor. Sadece bakıyorum, gözlerim belli ediyor, oturuşum belli ediyor, mimiklerim belli ediyor. 

*

Bugün benim doğum günüm. Sayamıyorum yılları artık.

Tutunsam çocukluğuma biraz.

İyi ki doğdun dik saçlı çocuk. İyi ki…

Kelimelerin duyguların olsun.

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir